Türkçe Bilgi , Ansiklopedi, Sözlük

Çeşitli konularda makaleler içeren ve kullanıcıların yorum yazarak bilgi eklediği genel bilgi ve başvuru sitesi

Youtube

Kanalımıza abone oldunuz mu?

Youtube kanalımıza abone olarak hem sitemize destek olabilirsiniz hem de bilgilendirici videolarımızdan haberdar olabilirsiniz.

Hemen Abone Ol!

İletişim Bilgisi

Aşağıdaki bilgileri kullanarak site hakkında bize ulaşbilirsiniz

Telefon: +90 536 686 91 70

[email protected]

Birleşik Türkiye ve Akil İnsanlar

BİRLEŞİK TÜRKİYE ve AKİL İNSANLAR
Abdullah Çağrı ELGÜN
Türkiye’nin, geçmiş tarihi hadiselerine bakıldığında görülüyor ki devlet, her daim güçlüdür. Devlet, dağa çıkan eşkıya ve bugünkü gibi teröristleri yola getirmek, onlarla anlaşmak, eşkıyayı dağdan indirmek, halkı huzur ve sükûna kavuşturarak, devleti huzur içinde yönetebilmenin gereklerini yerine getirmek için gücünü kullanır. Devlet hiçbir aşirete, Beylerbeyliği, Sancakbeyliği, Kadılık, Voyvodalık, Vidinlik, Vilayet…vb. adlarına bir imtiyaz tanımamış; ve onların ayrı bir devlet olarak organize olmalarına izin vermemiştir. “Güç birlikteliktedir”, anlayışı gereğince, Birleşen, Bütünleşen, Birleşik Türkiye huzura, mutluluğa, ve müreffeh bir hayata erecektir.
Söylediklerimize dayanak aranacak olursa, belirtilen birkaç isyana bakmak yeterli olacaktır: Şeyh Bedrettin 1420 İsyanı (Çelebi Mehmet Dönemi); İzmiroğlu Cüneyt İsyanı (1414); Karamanoğulları İsyanı (1444); Şah Kulu Baba Tekeli İsyanı (1511, II. Beyazıt Dönemi); Hain Ahmet Paşa İsyanı (Mısır’da Bağımsızlığın ilanı ile, 1524); Yeniçeri İsyanları (1525); Celâli İsyanları (1500-1600), Şeyh Sait İsyanları (13 Şubat 1925)… vb bunlardan başkaca da irili ufaklı yüzden fazla isyan çıkmış, hatta yüz yıl devam eden isyanlar dahi olmuş; fakat hiç birinde toprak talebine, devletten ayrılarak bağımsız devlet kurma taleplerine hoş ve müsamaha ile bakılmamıştır.
Bugün artık bütün devletler birleşirken, Birleşik Amerika, Birleşik Avrupa, Birleşik Çin, Varşova Paktı gibi güç elde etmek için birleştikleri bir BÜTÜN olarak hareket ettikleri görülmektedir. Türkiye de böyle yapacaktır.
Bir çok birlik müreffeh, mutlu, zengin ve yaşanabilir bir dünya ve hayat için birleşerek devam ederken. Kürt unsuru için Türkiye’den ayrı bir devlet olarak başkalaşmanın kazancı bir hiç, acı, yoksulluk, sefillik ve gözyaşından ibaret olacaktır.
Küçük bir devletçik, aşiret… Her büyük devletin piyonu olmaya hazır, kullanıma müsait, hiçbir teknolojisi yok, askeri yok, silahları yok, üretimi yok, tüketimi çok, tarihi yok, edebiyatı yok… Kısaca yokluklarla dolu bir devletçik. Kazancı ne olur, kayıp ne olur düşünmek gerekir…
Oğuz Han, Cengiz Han (Timuçin), Timur, Atilla, Adolf Hitler, Mussolini, Joseph Stalin, Vladimir Lenin, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu (962–1806) hep BİR OLMAK, TEK DEVLET, TEK DİN, TEK ALLAH ideali ile yola çıkmışlardır. Bunun için kendi dininden olmayanlara yapılan baskılar, ırkî olarak kıyımlar, insan mezaliminden vazgeçmemişlerdir… Bugün Myanmar (Arakan)’da yapılan zülüm, insanlık vahşeti, bunun sadece küçük bir örneğidir.
Biz ne yapacağız? Türkiye ve içinde yaşayan insanlar sonsuz bir hoşgörü sahibidir. Bugüne kadar Kürt, Türk, Türkmen, Avşar, Çerkez, Laz, Süryani, Arap, Fars, Latin diye belirgin bir şekilde kişileri ayırmamış, eziyet ve sıkıntıya, din değiştirmeye, asimilasyona tabi tutmamıştır. Bugün de aynı müsamaha ile yaklaşmaya devam etmektedir. Ufak tefek sıkıntılar dünyanın her yerinde vardır; fakat Türkiye mutlu insanların müreffeh hayatların huzur ve sükûn bulduğu arzulanan, istenen ve mutlu yarınları müjdeleyen, geleceği parlak bir devlet olmaya devam edecektir.
Türkiye, yüz yıla yakın doğacak yavrusunu bekledi. Kuluçkadaki yumurtasının üstünde, yumurtanın kabuğunu çatlatmak için zaman kolladı. Şimdi yavru Türkiye’nin kabukları çatladı. Yavru kartal gibi, şimdi hayata göz kırparak kanatlarını silkelendi, tüylenip palazlandı. Kanat çırpmaya, gökyüzüne süzülerek huzur antremanları yapan kartallar gibi başı dik, anlı açık pençeleri güçlü ve gereğinde müşvik gereğinde yırtıcı bir kartal gibi düşmanın tepesine inmeğe hazırdır. Bugün bu güçlü kartalın nihayet, kanatlarını büzerek yere inme, yerden gökyüzüne süzülme, yerde ve gökte hakimiyet kurma, yer yüzüne huzur ve sükûn verme vaktidir.
Türkiye, AZERBAYCAN, Nahcivan, BULGARİSTAN, ERMENİSTAN, GÜRCİSTAN, IRAK, İRAN, SURİYE , YUNANİSTAN, KIBRIS, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Rusya ile hemen birleşmeli, sınır bağlarını kaldırmalıdır. Allah biz İNSANLARA hiçbir devirde HİÇ BİR KİTABINDA dünyayı bölük bölük bölün, dinleriniz ayrı, topraklarınız ayrı, Allah’ınız ayrı kitabınız ayrı olsun dememiştir. O zaman bu ayrılık ve bölünmeler niye?!..
Bu devletler arasında BİRLEŞİK TÜRKİYE DEVLETLER TOPLULUĞU oluşturulacaktır. Hali hazırdaki devlet başkanları BİRLEŞİK TÜRKİYENİN “YÜKSEK MECLİSİNİN BAKANLARI” olacaktır. Başkan bu meclisin içinden oy çokluğu veya oy birliği ile seçilecektir. Başbakanı ise yine oy birliği veya oy çokluğu ile Meclis seçecetir. Vekilleri ise azaltılarak BİRLEŞİK TÜRKİYE’nin vekilleri olarak İstanbul’da konuçlanacak ve toplam millet vekili sayısı şimdilik 500 kişi olacaktır. Daha sonra bu vekil sayısı azaltılarak yüz (100 ile 50), elli arasına veya daha aşağılara çekilecektir. Bu Millet vekilleri İstanbul Merkezinden idare edeceklerdir. Vekiller Devletlerin nüfus oranlarına göre özerk devletler içinde, halk oyu ile belirlenecektir. Böylece giderek BİRLEŞİK DÜNYA DEVLETİ olma yolunda adımlar atılmış olacaktır.
Bu birlikte hiç kimse, hiç kimsenin kimsenin dinine, ırkına, rengine, tarihine, kültürüne karışmayacaktır. Ortak bir dil belirlenecek bu ortak dil ile yazışmalar, haberleşmeler ve idare olunacaktır. Bu ortak dil bütün dillerin ortak kelimelerinden oluşacak ve mutlu bir birliktelik hazırlanacaktır. Yönetimde kıstaslar on maddeyi geçmeyecek anayasa niteliğinde kurallar ile sağlanacaktır.
Devletin başında misafir olarak bulunanlar bu koltukları iyi değerlendirmelidir. Herkes bir gün bu koltukları bir başkasına bırakıp çekilecektir. Huzur içinde yaşayabilmek, bu ülkeler için, memleketler için insanlar için, giderek DÜNYA İÇİN BİRŞEY YAPABİLDİM diyebilmek, huzur içinde gözlerini hayata kapayabilmek için DÜNYA KARDEŞLİĞİNİ savunmalıdır. Önce yakın ülkeler birleşecek, sonra uzaklardaki sınırlar ve kısıtlamalar kaldırılacaktır. Tek DÜNYA, TEK DEVLET, TEK ALLAH, TEK KİTAP için birlik olmalıdır. Bunda ise ISRAR yoktur. Dünyadaki bütün ırklar, dinler ne olursa olsun KARDEŞTİR. Bu dünyanın nimetleri ise hepimize yetecek kadar bol ve toprakları geniştir. Güçlünün güçlüyü ezdiği, horladığı ayırdığı değil, BÜTÜN VARLIĞI ile KABUL ve AFFETTİĞİ BİR DÜNYA İÇİN ÇALIŞILMALI ve MÜREFFEH BİR HAYAT İÇİN GAYRET GÖSTERİLMELİDİR.
Türkiye sade içindeki değil; fakat yanında, yöresinde sınırları dışındaki kıyımları, işkenceleri, gözyaşı, açlık, sefalet ve giderek bulaşıcı hastalıkların kol gezdiği savaşan devletlerin huzuru ve sükûnu için de faaliyette ve en büyük ezici silahlı gücüyle de AKTİF ve DEVREDE olmalıdır.

Savaşlar: zulüm, işkence, açlık sefalet, bulaşıcı hastalık ve nihayet ölümdür. Buna dur diyecek BİRLİKTELİKTEKİ GÜÇ, TEK YÜREK, TEK YUMRUK gibi BİRLEŞEREK, BİRLEŞİK TÜRKİYE OLARAK ve MUTLAKA GÖSTERİLECEKTİR.
Gayret edenler Mutlak ORTAK bir sonuca ulaşacaklardır.
Bazı şer güçler, millet içindeki etnik unsurlardan bir gari şekilde kitleler oluşturmak istese de bu girişimde fazlaca başarılı olamamışlardır. Bugün de Kürt unsuru karşımıza dikilmiş, akil insanlar grubu oluşturulmuş, bu grup ile de anlaşmaya ramak kalmıştır. Dış güçlerin, Kürtler kozunda da başarılı olabilecekleri tezi tamamen çürümek üzeredir.
Akil insanları görevi de burada başlamıştır. Kürt ve diğer muhatapların arzu ve istekleri tek tek tespit edilip, hastalık tespitinden sonra da çare olmak üzere hangi reçetenin yazılarak bunları iyileştirebileceği üzerinde görüş birliğine varılacaktır. Böylece uzun yıllar kangren olmuş Kürt meselesi de böylece çözüm bulacaktır.
Farkında olarak veya olmayarak bir SİBER SAVAŞIN kıskacında bunalan Türkiye liderlerinin yolu açılacaktır. Bununla birlikte, “LİDERLERİN” vücut kilitlemeleri, kol ve bacak kasılmaları, ağrılar, beyne gönderilen manyetik enerjiler ruhî gerginlikler ile psikolojik ve ruhsal gerilmeler; bağırsak ve değişik organlara yapılan saldırılara dikkat gereklidir… Tedbir alınmalıdır….
“Biz, her insanın kaderini, kendi çabasına bağlı kıldık. İsra Suresi Ayet : 13” Türkiye bu yolda lider bir ülkedir. Kainatın bütün duacıları bu ulvî ve yüce sesi duymuştur. Birleşik Türkiye etrafındaki yaklaşık elli altı (56) devlet ile aralarındaki vizeyi kaldırmıştır. Sınırların da kaldırılması, BÜTÜNDE BİRLEŞME çaba ve gayreti devam edecektir. Bundan sonra da vizelerin kaldırıldığı devletlerle birleşmek, BİRLEŞİK TÜRKİYE’Yİ gerçekleştirmek yolunda adım atacaktır. Her varlık bunun için gayrette hava, su, toprak yaprak, bu muştuyu her canlıya müjdelemeğe devam etmektedir. ilâhi güçler bu yolda liderlerin hizmetine amade olmuşlardır. Gayret başta bulunan gayretkeşlerde, takdir yaratandadır. Bu yolda her şeyi ile mücadeleye tutuşmuş olanların yolları düz, bahtları açık olsun…





KAYNAKLAR
1) http://tr.wikipedia.org/wiki/Almanya;
2) http://www.google.com.tr/search?sourceid=navclient&hl=tr&ie=UTF-8&rlz=1T4WQIB_trTR510TR513&q=Osmanlı İsyanları&safe=active;
3) http://www.biroybil.com/showthread.php?19005-Elege

Görüşün Nedir?

Karakter Sayacı:
0