Türkçe Bilgi , Ansiklopedi, Sözlük

Çeşitli konularda makaleler içeren ve kullanıcıların yorum yazarak bilgi eklediği genel bilgi ve başvuru sitesi

Youtube

Kanalımıza abone oldunuz mu?

Youtube kanalımıza abone olarak hem sitemize destek olabilirsiniz hem de bilgilendirici videolarımızdan haberdar olabilirsiniz.

Hemen Abone Ol!

İletişim Bilgisi

Aşağıdaki bilgileri kullanarak site hakkında bize ulaşbilirsiniz

Telefon: +90 536 686 91 70

[email protected]

Buhranlarımız

Makale Sayfaları
Buhranlarımız
Sayfa 2
Sayfa 3
Sayfa 4
Sayfa 5

8. İSLAM DEVLETİNİN SİYASİ YAPISI

- Her yol Roma'ya değil Mekke'ye gider.

- Şeriat yaradılışa uygun fakat iradelerin dışında değişmez ahlaki ve sosyal kanunlar.

- İlahi kudret demek olan şeriata boyun eğmek Tehvid'in esasıdır.

- Şeriate bağlılık taassup değildir aklın kemalinde araştırarak varacağı son şeriattir.

- İnsan afaki şeylerde objektif olabilir ama enfüsi şeylerde subjektiftir. Bunu da din belirler.

- En mesut toplum Allah (cc)'a en iyi itaat eden toplumdur.

- Hakimiyet milletindir ilkesi eskiden Kilise ve Krallığın yaptığını taklit eden hayali bir haktır. Temelinde kuvvet vardır.

- İnsanda doğuştan hak yoktur. Zamanla ‘söz geçirme hakkı, saygı hakkı, hürriyet hakkı, mutluluk hakkı'nı elde eder.

- Milli irade denen şey milletin çoğunu temsil etmeyen çoğu zaman suni milletvekilleriyle göstermelik bir hakimiyettir. Eskiden azınlık baskısı vardı şimdi çoğunluk.

- Milli irade şeriatın gösterdiği sosyal ve ahlaki nizama boyun eğmek zorundadır.

- Şeriatın hakimiyeti İslam kardeşliği ve ortak gaye getirmiştir.

- Gerçekten şeriat kaynaklı bir devlet sevilen devlettir. İstibdat kötü idarecilerin eseridir. Fert ve toplum bu nizamda mutludur.

- Müslümanların gerileme sebeplerinin başlıcası dinden uzaklaşmadır. Batıda şu anda çok ciddi sınıf çatışmaları vardır. Bizde gerileme sadece iktisadi ve maddiyken buna inanç ve ahlakta içtimai gerileme eklenince 70 yıl elden gitmiştir.

- Tabiatı araştırma ve fen ilimlerine vakıf olma Müslümanlarca terk edilmiştir aradan asırlar geçmesine rağmen sosyal ve ahlaki ilimlerin temeli olan fıkıh bizim tamamen gerilemememize engel olmuştur artık ilim ve fende yol açılmıştır.

- Batıcılarımız İslami esasları araştırmaları neticesinde değil, maddi zevklere karşı sınırsız hırsları sebebiyle reddetmektedirler.

- Batıda durum artık vehimdir. Herşey mubah zannedilmektedir. Batının gerçek ve değişmez bir sosyal hedefi yoktur. İslam devletinin halkına verdiği hürmet ve itaat duygusunu batı veremememiştir. İzmlerin hiçbir önemi yoktur.

- Batıda hürriyet ve eşitlik sunidir. Sınıflar arası rekabet be husumetler hala vardır.

- Bir cemiyet ancak sabır ve akılla asırlarca ahlaklı bir terbiyeden geçirilip tarafsız ve müsamahalı olma meziyetlerini kazanırsa eşit hak ve vazifelere ulaşabilir. Batıda istek ve gayeler çok farklı ve zıt olduğu için her biri kendi sosyal sınıfı ve bunlar da partileri oluşturdu. Hepsi de devleti ele geçirip kullanmayı arzu eder.

- Yürütme (icra) kuvveti siyasi partiler elinde alettir. Yasama (teşri) aynı şekilde taraftırlar ve zorbalığı meşru görür. (Örneği bugünkü sistemimizdir.)

- Batını siyasi yapısı onun sosyal yapısına uygundur. Biz tabii ahlaki kanunları bilmediğimizden siyasi istiklalimizi kaybettik. Batının sosyal felaketi ise tabii ahlaki kanunları bilmemesinden olacaktır.

- İslamiyet'te siyaset: Parlamento kanun koyucu değil murakıptır. Vazifesi iyi bir idare ve adaletle birlikte cemiyetin ilerlemesinde yardımcı olmaktır.

- Yasama hakkı batıda siyasi, İslam'da ise sosyaldir ve selahiyet gerektirir. Böylece ortaya konulan kurallar vicdanlarda saygı ve korku uyandırır. Yoksa istibdat zalimlere kanun istismarı, mazlumlara halktan kaçıp teröre sığınma hissi verir. Devlet bakanlığı sistemi vardır. Güç siyasi organlara bölünmez. Bugünkü sistemin geldiği noktadır.

- Teşri hakkını elde tutan meclis salahiyetli insanlardan oluşur ve vazifesi hükümeti murakabedir. Hak ve salahiyetler birleşince istiklaliyet olur.

- Batıda siyasi partiler tamamen farklı yolları temsil eder. Bizde ise aynı gayeye ulaşmanın değişik yolları aranır. Sosyal yapı ne kadar iyiyse siyaset o kadar az olur.

- İslami sistemlerde murakabe (meclis), teşri (yasama), icra (yürütme) müstakildir. Şeriatı hakim kılmakla hükümete destek olurlar.

- Batılılaşma toplumu anarşiye sürüklemiş, hayati meseleler çok basitçe ele alınmıştır. Yegane çare İslam'dan ilham alarak medeniyet yoluna yürümektir.

- Bu çok büyük iş cesaret ve sarsılmaz iman ister. Çok keskin bir iman lazımdır ki o iman sahibi ağır vazifesini başarsın, gerekli gücü, desteği ve irade kuvvetini o imanda bulabilsin (bu fikir adamları da Risale-i Nur Mektebinde yetişecektir).

HATIRAT

- I. Dünya savaşına giriş sebepleri ve girmemek mümkün müydü?

- Üçlü ittifak (Fransa-İngiltere-Rusya) hem bizi yalnız bıraktılar hem de şartsız olarak kimseyle bağlantı kurmazsak bütünlüğümüzü garanti ettiler.

- Anlaşmada (tamamen tarafsız kalma) maddesi izafi bir maddedir.

- Rusların niyetleri belliydi. Tarafsızlık bizim için yalnızlık demekti ve tarafsızlığını müdafaa şansı yoktu. Bu da Türkiye'yi paylaşma şansıdır. (Çekiç güç) - Savaşa katılmaya mecburduk. Çünkü Sevr Muahedesi veya I. Cihan Harbi hiç söylenmeyen asırlık hıristiyan kini ve ‘şark meselesi'dir.

- Milli mücadelede cihan harbinin devamıdır. Tarafsız kalamazdık. İttifak devletlerini istemedik ama onlar kabul etmediler. Biz sınırları müdafaa harbi istiyorduk, fakat Almanlar bizi tuzağa düşürdüler. Sait Halim Paşa'nın istifası kabul edilmedi.

- O gün (bugünkü gibi) içişlerini elde tutan Talat Paşa, Enver Paşa'lar sadrazama bilgi vermediler. Ermeni tehcirinde aşırılığa kaçtılar ve istenilen bilgiyi vermediler.

- Askeriye ile idare arasında o zaman da anlaşmazlık vardı. Yine büyük bir problem de ‘kaht-ı rical'di.

İki eksiklik:1. Yanlış sistem 2. İnsan yokluğu

- Bu bölümde Paşanın Divan-ı Harp'te verilen cevapları vardır.
<< Önceki - Sonraki Sayfa >>

Görüşün Nedir?

Karakter Sayacı:
0