Türkçe Bilgi , Ansiklopedi, Sözlük

Çeşitli konularda makaleler içeren ve kullanıcıların yorum yazarak bilgi eklediği genel bilgi ve başvuru sitesi

Youtube

Kanalımıza abone oldunuz mu?

Youtube kanalımıza abone olarak hem sitemize destek olabilirsiniz hem de bilgilendirici videolarımızdan haberdar olabilirsiniz.

Hemen Abone Ol!

İletişim Bilgisi

Aşağıdaki bilgileri kullanarak site hakkında bize ulaşbilirsiniz

Telefon: +90 536 686 91 70

[email protected]

Fatih Sultan Mehmed Devri (II. MEHEMMED)

Makale Sayfaları
Fatih Sultan Mehmed Devri (II. MEHEMMED)
FÂTIH IN CÜLÛSU VE KARAMAN SEFERI
KARAMAN SEFERI
iSTANBUL UN FETHiNE DOĞRU
BOGAZKESEN (RUMELI) HISARI NIN YAPILMASI
ISTANBUL FETHININ HAZIRLIKLARI
KUSATMA VE ISTANBULUN FETHI
KUSATMA VE ISTANBULUN FETHI 2
FÂTIH IN SIYASETI
FÂTIH IN BATI SIYASETI
SIRBISTAN SEFERLERI
BELGRAD KUSATMASI
SEHZÂDELERIN SÜNNET DÜGÜNÜ
MORA SEFERLERI
EFLÂK IN HAKIMIYET ALTINA ALINMASI
BOSNA-HERSEK IN ALINMASI
OSMANLI VENEDIK MÜNASEBETLERI
BOGDAN MESELESI
FÂTIH IN EGE DENIZI SIYASETI
ENEZ, IMROZ, SEMADIREK VE TASOZ UN ALINMALARI
LIMNI ADASININ ZAPTI
MIDILLI ADASININ ZAPTI
EGRIBOZ ADASININ FETHI
FÂTIH IN KARADENIZ SIYASETI
FÂTIH IN IÇ VE DOGU ANADOLU SIYASETI
KARAMAN MESELESI
OSMANLI AKKOYUNLU REKABETI VE OTLUKBELI ZAFERI
FÂTIH IN GÜNEY SIYASETI
FÂTIH IN SAHSIYETI VE ÖLÜMÜ
FÂTIH SULTAN MEHMED VE HOSGÖRÜ

EFLÂK'IN HAKIMIYET ALTINA ALINMASI:

Tuna nehrini, devleti için tabii bir sinir kabul ettigini tahmin ettigimiz Fatih Sultan Mehmed ve hatta daha önceki Osmanli hükümdarlari, bu nehrin kuzeyinde bulunan ve bugünkü Romanya'yi teskil eden Eflâk ile Bogdan prensliklerini himayeleri altinda bulundurmayi kafi görüyorlardi. Bununla beraber, bunlarin kendilerini mesgul edecek kadar kuvvetli olmalarini veya büsbütün zayif düsmelerini de istemiyorlardi. Muhtemelen Osmanlilar, tabii sinirlarinin disinda mütalaa ettikleri bu prensliklerin, daha uzakta bulunan Lehistan ve Macarlarla kendi aralarinda tampon bir devlet olarak kalmalarina taraftardilar. Osmanli sinirlarina yakin bulunmasindan dolayi Eflâk'ta Osmanli nüfuzu gün geçtikçe artmaya basladi. Bu sebeple Eflâk daha Yildirim Bâyezid zamaninda senelik bir vergi vermeyi kabul etti.

1456 yilinda Fâtih, Wlad'i Eflâk prensligine tayin etmisti. Wlad, kardesi Radul ile birlikte Osmanli sarayinda rehine olarak bulunmustu. Hüküm sürdügü memlekete Fâtih'in yardimi ile sahip olmasina ve Pâdisaha karsi dost kalacagina dair yemin etmis bulunmasina ragmen Wlad, sözünde durmayarak Osmanlilar aleyhine Macarlarla anlasma yapacaktir.

Fâtih'in, Karadeniz ve Trabzon'da bulundugu siralarda, Eflâk'ta bazi hadiseler olmaktaydi. Burada Türklerin "Kazikli Voyvoda", Macarlarin "Drakul" (Seytan), Ulahlarin "Çepelpuç" (Cellad) dedikleri Wlad adinda zulüm delisi bir adam, halka idarenin en korkuncunu tattirmaktadir. Tarihçi Tursun Bey tarafindan "Keferenin Haccac'i" diye vasiflandirilan bu adam, vahsi ve insanlik disi birtakim zevklere sahipti. Hammer, onun yukaridaki sifatlarini verdikten sonra, bunun yaptigi barbarliklara da örnekler verir. Bu sahsin daha iyi taninmasi ve farkli milletler tarafindan aldigi bu lakaplarda ne kadar hakli (!) oldugunu ortaya koymasi bakimindan bir kaç örnek vermek yerinde olacaktir. O, kaziklara vurulmus ve iskence içinde can vermekte olan Türklerin meydana getirdigi büyük halkanin ortasinda, saray halki ile birlikte yemek yemekten zevk alirdi. Eline Türk esirleri geçince ayaklarindaki derinin yüzülmesini ve meydana çikan kirmizi etlere tuz ekilmesini, sonra da bunlari keçilere yalatmasini emrederdi. Böylece, diri diri ayaklarinin derisi yüzülen esirlerin iskencesi, daha büyük olurdu. O, kendisine gönderilen Osmanli elçilerinin sariklarini baslarina çiviletmistir.

Wlad'in yaptigi hareketlerden bazilarini görmezlikten gelen Fâtih Sultan Mehmed, onu Istanbul'a davet eder. Ancak Wlad, düsmanlarinin çoklugundan ve memlekette bulunmadigi bir sirada tac ve tahtinin Macarlara verileceginden korktugundan, Eflâk'i düsmanlarina karsi muhafaza edecek bir kuvvetin gönderilmesini rica eder. Bunun üzerine Pâdisah, Silistre Beyi Yunus Bey ile Çakircibasi Hamza Bey'i Eflâk'i beklemek üzere görevlendirir.

Yunus Bey ile Çakircibasi Hamza Bey, Tuna kenarina geldikleri vakit, nehrin donmus oldugunu görürler. Bununla beraber Tuna'yi geçmek hazirliklari yaptiklari ve dostluktan baska bir sey ümid etmedikleri, hatta itibar göreceklerini sandiklari bir sirada Wlad'in büyük bir saldirisina ugrarlar. Bu baskinda Yunus Bey sehid, Hamza Bey de esir edilmisti. Wlad, daha sonra Hamza Bey'i öldürerek basini Macar kralina gönderir. Kan dökücü Wlad, aldigi esirlerin tamamini kaziga vurduktan sonra, Osmanlilara ait bazi sehir ve kasabalari tahrip etmekten de çekinmez.

Bütün bu olanlari haber alan Fâtih Sultan Mehmed, hiddetinden ve üzüntüsünden yerinde duramayarak 150 bin kisilik bir ordu ve 25 büyük, 150 küçük parça deniz kuvveti (nehir donanmasi) hazirlayarak, Allah'in kullarina zulm eden bu zâlimi ortadan kaldirmak için Eflâk seferine çikar (H. 866/1462 M.) Fâtih, Eflâk ortalarina kadar gittigi halde, Wlad'in kuvvetleri ortalarda görünmüyorlardi. Wlad, Fâtih'in, casuslari vasitasiyle önceden haber aldigi bir gece baskini düzenleyerek Pâdisahi öldürmek ister. Fakat bunda muvaffak olamadigi gibi, perisan bir halde canini zor kurtarip kaçabilir. Osmanli akincilari onu bulmak için bütün bir Eflâki tararlar. Pâdisah da ordusuyla prensligin baskentine yürür. Sehrin yakininda kaziklanmis 15 bin adamdan kurulu korkunç bir orman görünce nefretle "Devlet kuvvetini böyle kullanmis, tebeasina ve Allah'a karsi bu denlü cinayetler islemis bir adam, asla itibara layik degildir" der.

Yarali olarak kaçip Macarlara siginan Wlad, onlardan yardim ister. Fakat Macar Krali, hiç yoktan Osmanlilarla bir anlasmazliga düsmek istemediginden bu yardimi yapmamis, hatta Wlad'i yakalayarak haps etmisti. Öte taraftan Osmanlilar, Wlad'in kardesi Radul'u oniki bin duka yillik vergiye baglayarak Eflâk prensliginin basina getirdiler. Böylece Eflâk, mümtaz bir eyâlet haline getirilerek, Osmanlilara sikica baglanmis oldu. Wlad, Radul'un ölümü üzerine zindandan kaçip tekrar idareyi ele almak istediyse de öldürülerek kesik basi memleket memleket dolastirilir.

5 Yorum - Senin Görüşün Nedir?

#1 güzel
-
derya
-
2014-11-05 15:45:20 +2

İdare işte beğendim alinize sağlık

#2 nmj
-
sinan
-
2014-11-11 00:58:30 +1

dipnot yok mu?

#3 çok iyi
-
şenay
-
2015-04-03 18:33:26 +3

Elinize sağlık gerçekten çok akıcı ve güzel bir çalışma olmuş :)

#4 ARKADAŞLAR LÜTFEN İNANMAYIN YOK BÖYLE ŞEYLER
-
CENGİZHAN IN OĞLU
-
2019-03-11 19:48:40 +2

LÜTFEN TARİHİ BİRİLERİİNE ŞİRİN GÖZÜKMEK İÇİN DEĞİŞTİREREK İNSANLARA LANSE ETMEYİN KARAMANOĞULLARI HER ZAMN TÜRKÇÜLÜK İÇİN TÜRK IRK I İÇİN TÜRK DİLİ İÇİN ÇALIŞMIŞTIR TAM TERSİNE OSMANLI DEVLETİ İSE ARAPLARI YALAYARAK DURMADAN ARAPLARIN PEŞİNDEN GİTMİŞTİR ZATEN DİLİNİ KELİMELERİNİ BAYRAĞNI DEĞİŞTİRMESİNDEN BUNU ANLAYABİLİRİZ SON KEZ SÖYLÜYORUM LÜTFEN DOĞRULARI YAZALI

#5 Sirbistan seferi
-
Deniz
-
2019-04-06 20:00:12 +1

Daha kısa ve öz olsa da bizde anlasak

Görüşün Nedir?

Karakter Sayacı:
0