Türkçe Bilgi , Ansiklopedi, Sözlük

Çeşitli konularda makaleler içeren ve kullanıcıların yorum yazarak bilgi eklediği genel bilgi ve başvuru sitesi

Youtube

Kanalımıza abone oldunuz mu?

Youtube kanalımıza abone olarak hem sitemize destek olabilirsiniz hem de bilgilendirici videolarımızdan haberdar olabilirsiniz.

Hemen Abone Ol!

İletişim Bilgisi

Aşağıdaki bilgileri kullanarak site hakkında bize ulaşbilirsiniz

Telefon: +90 536 686 91 70

[email protected]

İttihat ve Terakkî Cemiyeti

Osmanlı'nın son zamanları, tarih kitaplarında flû olduğu için net olarak görülemedi bugüne kadar. Bunun için bu devre ait olaylar sık sık tartışma konusu oluyor.

Osmanlı'nın son devrindeki diğer olayları, hatta zamanımızdaki siyasi olayları tam anlayabilmek için " İttihat ve Terakki" hareketini bilmek gerekir. Bu bilinmedikçe, olayları doğru olarak yorumlamak, anlamak mümkün değildir. Bunun için önce, kısaca İttihat ve Terakki'yi tanıtmak istiyorum...

Osmanlı Devleti, "Hasta Adam" durumuna düşünce, Batılı devletlerin iştahı kabardı. Devleti içeriden yıkarak kendilerine daha çok pay sağlayacak gizli cemiyetler kurdular ve bunlara gizli destek verdiler. İşte bunlardan biri de, 21 Mayıs 1889'da gizli kurulan, İttihâd-ı Osmânî cemiyetidir. Daha sonra İttihat ve Terakki adını aldı. İtalyan Karbonari mason teşkîlâtını örnek alarak kurulan bu gizli cemiyet, hücreler hâlinde teşkilâtlandı. Cemiyet üyeleri, Pâris'te bulunan Jön Türkler'le irtibatlı çalışıyorlardı.

Nihai hedef olarak Osmanlı Devletini yok etme gayesini güden, ihtilâlci bir kimliğe sâhip olan ve kurucularının ekseriyetinin mason olması ile dikkat çeken bu cemiyet, ülke içinde veya dışında aynı gaye ile kurulan cemiyetleri kendine çekerek kaynaştırmayı başardı. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da basın kendilerine büyük destek verdi. Zaten İttihatçıları iktidar yapan da basındı.

İttihat ve Terakki, görevi gereği, Devletin başına büyük gâileler açtı. Bir oldu bittiye getirerek Osmanlı Devletini, Almanlar'ın isteği ile Birinci Dünya Harbi'ne soktu. İktidarda kaldıkları on senede, üç kıtaya yayılmış altı yüz senelik koca bir imparatorluğu, korkunç bir ihtiras ve cehâlet ile tarihin derinliklerine gömen İttihat ve Terakki'dir. En az iki milyon kişiyi, cephelerde kar ve tipi altında veya kavurucu çöller ortasında çıplak, aç, susuz bırakarak şehid olmalarına sebep olan İttihat ve Terakki'nin ileri gelenleridir. Birkaç milyon kilometre kare olarak devraldıkları bir memleketi, birkaç yüz bin kilometre kareye kadar küçülttüler. Sonunda, bu küçük toprak parçasını da düşman çizmelerinin altında bırakarak kaçtılar.

İttihatçılar, gerçek yüzlerini hep sakladılar. Menfaatleri neyi gerektiriyorsa, öyle göründüler. Türk ve İslâm düşmanlarıyla işbirliği yaptıkları, bünyelerinde bunlara yer verdikleri halde, Müslüman, Türkçü ve milliyetçi bir çizgi takip eder göründüler. Fakat, Türk ve Müslüman düşmanı Yahudi Emanuel Karaso ve Ermeni Hallaçyan gibileri İttihat ve Terakki'nin ileri gelen elemanlarındandı.

Cemiyet; kuruluş, teşkilâtlanma ve faaliyet bakımından farklı özellikler taşıyordu. Cemiyeti yöneten genel merkez üyesi yedi kişinin kimlikleri, Meşrûtiyet îlân edildikten sonra bile açıklanmadı. Üyeler, masonların törenlerine benzer usûllerle cemiyete alınırdı. Rehber üyelerce tavsiye edilen ve uygun görülen kişiler, tahlif heyeti (yemîn kurulu) önünde yemin ederlerdi.

Cemiyete giren üye, teşkilâtın gayesi uğruna gerektiğinde canını fedâya hazır olduğunu bu yeminle kabul ediyordu. Cemiyetin amaçlarına aykırı hareket eden, ihanet eden üyeler için merkez heyetleri, mahkeme gibi yargılama yaparlar ve suçluyu ölümle cezâlandırırlardı.

İşte İttihat ve Terakki buydu. Kendileri bitti; fakat, geride zihniyetleri kaldı. Her devirde, her iktidarda bu zihniyet söz sahibi oldu.

Görüşün Nedir?

Karakter Sayacı:
0