Kişisel Alanımız
Kişisel alanlarımıza kimleri ne kadar yaklaştıracağımız ve bu yaklaşımdan ne kadar rahatsız olacağımız ya da olmayacağımız 4 ana alana göre belirlenir.
Mahrem Alan
Etrafımızda oluşturduğumuz 45 cm'lik görünmez daire bizim mahrem alanımızı oluşturur ve bu alanı kendi malımız olarak benimseyip, kullanırız. Bu oldukça önemli bir alandır ve sadece anne, baba, kardeş, sevgili, eş gibi duygusal olarak çok yakın bulduğumuz kişilerin bu alana girmelerine izin veriririz. Onların dışında kalan kimselerin bu alana yaklaşmaları oldukça rahatsız edici bir durumdur. Kişi bundan çok rahatsız olur. Bu onun kendini güvende hissetme sınırlarını zorlar. Bu nedenle kalabalık bir otobüste bize fazla yaklaşan kişilere tepki gösterir, bu yakınlıktan fazlaca huzursuzluk duyarız. Bir yabancının mahrem alanımıza girmiş olması fizyolojik olarak da bizi oldukça fazla rahatsız eder. Örneğin kalp daha fazla kan pompalamaya başlar, adrenalin salgımız yoğunlaşır ve olası bir "kaç veya saldır" durumuna hazırlık yapıldığından beyin ve kaslara normalden daha fazla kan gider. Eğer mahrem bölgemize girmiş olan kişiyle sohbet ediyorsak, sohbete odaklanmamız da iyice zorlaşır.
İnsanlar normal şartlarda bir başkasının mahrem alanına ancak iki sebeple yaklaşır. Bunlardan birincisi ya çok yakın akraba veya arkadaşımızdır veya bize cinsel olarak yaklaşmaya çalışmaktadır. İkincisi de karşımızdaki kişinin bir saldırgan olması ve bize saldırmak üzere yaklaşmasıdır.
Kişisel Alan
Bu bölge kokteyllerde, ofis partilerinde, sosyal etkinliklerde ve arkadaş toplantılarında başkalarıyla aramıza koymuş olduğumuz mesafedir. Yaklaşık sınırları 30 - 75 cm arasıdır. Kişilerle çok samimi olmadıkça bu alanı kullanmayız.
Sosyal Alan
Kısa süreliğine iletişimde olmak zorunda kaldığımız kişilerle aramıza koymuş olduğumuz mesafedir. genel olarak bu kişiler bize yabancıdır. Bir sebepten dolayı onlarla birlikte olmamız gerekmiştir. Postacı, bakkal, çalıştığımız iş yerine yeni başlamış bir kişi bize ancak bu alanın müsade ettiği 120-210 cm lik mesafe kadar yaklaşabilir. Masa, sehpa vb. engellerle bu alanımızı korumaya gayret ederiz. İş görüşmelerinde en çok kullandığımız alanımız sosyal alanımızdır.
Ortak Alan
Bu alan, kalabalık bir gruba hitap ettiğimizde ya da kalabalık bir grubun içine girdiğimizde paylaştığımız mesafemizi oluşturur. İnsanlara izin verdiğimiz yakınlık en fazla 3 metredir. Özellikle cafe, restaurant, park vs. gibi yerlerde en çok bu alanımızı kullanma ihtiyacı hissederiz. İnsanlardan en uzak mesafedeki masayı veya sandalyeyi seçme sebebimiz ise tamamen bunla ilgilidir.
Bu alanlar beden dili konusunda önemi şöyle karşımızı çıkar. Örneğin bir yabancının mahrem bölgemize girmesi vücudumuzda fizyolojik değişikliklere neden olur. Kalp kanı daha hızlı pompalar, adrenalin salgısı yoğunlaşır ve olası bir ´kaç veya saldır´ durumuna hazırlık yapılırken beyin ve kaslara daha fazla kan gider.Bu ise kişinin konuya, sohbete odaklanamamasına yol açar, huzursuz bir hale bürünürüz.
İş görüşmelerinde en çok dikat etmemiz gerekenlerden biri de, sosyal alanımızın bize sağlanmış olup olmamasıdır. Aksi takdirde güvensizlik, huzursuzluk, dikkat eksikliği, aşırı heyecan yaşamamız kaçınılmaz olacaktır.
Görüşün Nedir?