Türkçe Bilgi , Ansiklopedi, Sözlük

Çeşitli konularda makaleler içeren ve kullanıcıların yorum yazarak bilgi eklediği genel bilgi ve başvuru sitesi

Youtube

Kanalımıza abone oldunuz mu?

Youtube kanalımıza abone olarak hem sitemize destek olabilirsiniz hem de bilgilendirici videolarımızdan haberdar olabilirsiniz.

Hemen Abone Ol!

İletişim Bilgisi

Aşağıdaki bilgileri kullanarak site hakkında bize ulaşbilirsiniz

Telefon: +90 536 686 91 70

[email protected]

Uyak

Uyak (veya kafiye, halk arasında bilinen adıyla ayak), şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliğidir. Şiirde uyak, dize sonlarında bulunan farklı görevlerdeki ekler veya anlamları ayrı sözcükler arasında görülür. Dize sonlarında yinelenen aynı görevdeki ekler ya da sözcükler uyak değildir. Bunlara redif denir.



Uyak türleri

Uyaktaki ses sayısına göre

Yarım uyak

Yarım uyak, dize sonundaki tek ünsüz benzerliğine dayanan uyak türüdür.


        Mesutmuş, kocasını seviyormuş,
        Kendilerininmiş evleri.
        Bir suçlu gibi ezik,
        Sana selâm söyledi.

        Behçet Necatigil


Burada "evleri" ve "söyledi" (-i) yarım uyak oluşturur.

Tam uyak

Dize sonundaki bir ünlü ile bir ünsüzün ses benzerliğine dayanan uyak türüdür.


        Şu ağacın gölgesinde olsun;
        Tam kenarında havuzun.

        C. S. Tarancı


Burada "olsun" ve "havuzun" (-un) sözcükleri tam uyak oluşturur.

Zengin uyak

Dize sonlarındaki ikiden çok ses benzerliğine dayanan uyak türüdür.


        Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
        Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...

        Ahmet Haşim


Burada "yaprak" ve "ağlayarak" (-rak) sözcükleri zengin uyak oluşturur.

Uyakların dizelerdeki düzenlerine göre


Düz Uyak

Bir dörtlüğün bütün dizelerinin biribiriyle uyaklı,ya da ilk üç mısra biribiriyle uyaklı dördüncü dize serbest şekilde olmasıdır.


    a Elif'in uğru nakışlı
    a Yavru balaban bakışlı
    a Yayla çiçeği kokuşlu
    b Kokar Elif Elif diye

    Karacaoğlan

Sarma uyak

Bir dörtlüğün birinci ve dördüncü dizelerinin kendi arasında, ikinci ve üçüncü dizelerinin kendi arasında uyaklı olmasına dayanan uyak türüdür.


    a Balkonlara, yalılara dalar düşünürüm
    b O günler uzaklaşan yelkenlerin peşi sıra
    b Akan bulutlar gibi geçmiş: ne iz, ne hâtıra!
    a Sır şimdi bunca güzel hayat, güzel ölüm!

    Necati Cumalı

Çapraz uyak

Bir dörtlüğün birinci ve üçüncü dizelerinin kendi arasında, ikinci ve dördüncü dizelerinin kendi arasında uyaklı olmasına dayanan uyak türüdür.


    a Ne doğan güne hükmüm geçer,
    b Ne halden anlayan bulunur;
    a Ah aklımdan ölümüm geçer;
    b Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.

    C. S. Tarancı

Uyakların dizelerdeki bulunma yerlerine göre

İç uyak

Dizelerin ortasında bulunan uyaktır.


        Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
        Uyarır halkı efganım kara bahtım uyanmaz mı.

        Fuzulî


Burada "cânım" ve "efganım" (-an) sözcüklerinde iç uyak görülmektedir.

Baş uyak

Dizelerin başında bulunan uyaktır.


        Gönlümüz bağlandı zülfün teline
        Alınmaz gözleri mestim alınmaz
        Sencileyin cevredici kuluna
        Bulunmaz gözleri mestim bulunmaz.

        Gevheri


İkinci dizedeki "alınmaz" ile dördüncü dizedeki "bulunmaz" sözcükleri baş uyak oluştururlar.

Özel durumlar

Tunç uyak


Bir dizenin son sözcüğünün, bir diğer dizenin son sözcüğünde geçmesine dayanan uyak türüdür.


        Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı.
        Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

        M. A. Ersoy


Burada "tanı" ve "yatanı" sözcükleri tunç uyak oluşturur.

Cinaslı uyak

Ses bakımından aynı ama anlamca farklı sözcüklerden ya da söz öbeklerinden oluşan uyak türüdür.


        Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç:
        Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.

        Yahya Kemal

Görüşün Nedir?

Karakter Sayacı:
0