Lâmi'î Çelebi
Hayatı:
XVI. yüzyıl Türk Edebiyatı'nın ünlü mutasavvıf sanatçısı Mahmud Lâmi'î, 1472 yılında Bursa'da dünyaya gelmiş, devrinin âlimlerinden dersler görmüş, medrese öğrenimini tamamlamış, Arapça ve Farsça'yı öğrenmiştir. Genç yaşta Nakşibendî tarîkatine girmiş, hayatının sonuna kadar bu tarikata bağlı, Nakşibendî mütefekkir-edîbi olarak kalmıştır. Otuza yakın eser vermiş olan sanatçı, 1532 yılında Bursa'da ölmüştür. Kendisine Bursalı Lâmi'î de denir.
Edebî Kişiliği
Lâmi'î Çelebi, inzivayı seven, ağır başlı, kendini tasavvufa vermiş, tok sözlü, hazır cevap, mizaha eğilimli ve fikirlerinde ıs¬rarlı bir kişiliğe sahip olarak tanınır. Hayatın amaç ve gerçeğini, arifler zümresine katıldıktan sonra hisseder. Ünlü İranlı şair Molla Câmî'nin önemli eserlerini Türkçe'ye kazandırdıktan sonra, kendisine «Osmanlı Câmî'si/Câmî-yi Rûm» denmiştir.
Lâmi'î, Türk Edebiyatı'nın en çok eser veren şahsiyetlerinden biridir. Verdiği eserlerinin sayısı otuzu bulur. Tercüme ve nakil ürünlerinde birinci sırada yer alır.
Genel olarak eserlerinde kullandığı dil sade, ifadesi çekici olup ter¬cümelerinde asla sadık kalmıştır.
Yazar Arapça ve Farsçaya hakkıyla vâkıf olup geniş kültür sahibidir. Vezin ve kafiyeleri, devrinin diğer ürünlerinden aşağı kalmayacak şekilde kullanmıştır. Tercümelerinde oldukça serbest davranmış, hayal gücünü fazla sınırlandırmamıştır.
Lâmi'î Çelebi, edebiyatımızın manzum mensur edebî türlerinin hemen hepsinde başarılı eserler vermiş bir sanatçıdır. Eserleri: Şevahidü'ıı-Nübüvve, Nefahâtü'1-Üns Tercümesi, Fütûhü'1-Mücâ-hidîn li'Tervîh-i Kulûbü'l-Müşâhidîn, İbret-nâme, Şerefü'l-İnsân, Maktel-i İmâm Hüseyn, Veys ü Râmîn, Dîvân-ı Eş'âr, Hüsn ü Dil, Letâ'if, Lûgat, Münâzara-i Bahâr u Şitâ, Münşe'ât, Nefsü'l-emr Risâlesi, Şerh-i Dîbâce-i Gülistân, Vâmık u Azrâ.
Kaynak: Mengi, Mine, Eski Türk Edebiyatı Tarihi, Akçağ Basımevi, Ankara 2002.
Görüşün Nedir?