Türkçe Bilgi , Ansiklopedi, Sözlük

Çeşitli konularda makaleler içeren ve kullanıcıların yorum yazarak bilgi eklediği genel bilgi ve başvuru sitesi

Youtube

Kanalımıza abone oldunuz mu?

Youtube kanalımıza abone olarak hem sitemize destek olabilirsiniz hem de bilgilendirici videolarımızdan haberdar olabilirsiniz.

Hemen Abone Ol!

İletişim Bilgisi

Aşağıdaki bilgileri kullanarak site hakkında bize ulaşbilirsiniz

Telefon: +90 536 686 91 70

[email protected]

Berlin- Bağdat Alman Emperyalizminin Türkiye'ye Girişi

Kitabın Adı : Berlin- Bağdat Alman Emperyalizminin Türkiye'ye Girişi
Kitabın Yazarı : Prof.Dr.Rothar RATHMANN
Yayınevi ve Adresi : Belge Yayınları, İstanbul
Basım Yılı : 1982

KİTABIN ÖZETİ


Bu eser, Alman emperyalist yayılma siyasetinin geçmişte ve gelecekteki boyutlarını, bu güne kadar gözden kaçırılmış gizli belgeler ışığı altında gözler önüne sermektedir.

Bildiğimiz gibi Almanya diğer Avrupa devletlerinden farklı olarak ulusal birliğini 19 ncu Yüzyıl sonlarına kadar kuramamıştı. 1871 yılında ulusal birliğini kurduğunda ise Dünya, Avrupa'nın diğer büyük devletleri tarafından nüfus bölgelerine ayrılmış durumdaydı.

Almanya kısa sürede sanayisini geliştirdi; fakat ne ürettiklerini satacak bir pazarı ne de yeteri ham madde kaynakları vardı. Bu sıkıntıyı aşmak için sömürebilecek topraklar arıyordu. Tam bu sıralarda Osmanlı imparatorluğu geniş toprakları ve güçsüz yönetimi ile herkesin iştahını kabartmaktaydı. Ayrıca Osmanlı'nın varlığını İngiltere ve Rusya arasındaki hassas dengeleri kullanarak devam ettirme siyaseti de iflas etmek üzereydi. Geleneksel dostu İngiltere artık onun toprak bütünlüğünü koruma siyasetini bırakmıştı. Osmanlı imparatorluğunun kendisine yeni bir hami aradığı bu yıllarda Almanya da kara Avrupa'sının en güçlü devleti olarak kendisini göstermeye başlamıştı.

İkinci Abdülhamit'in tahta geçmesiyle birlikte Alman-Türk ilişkilerinin gelişimi hızlı bir ivme kazandı. Almanya'nın Osmanlı İmparatorluğunu bir sömürge haline getirme politikası üç ayaklıydı. Bunlar; Alman finans devi Deusthe Bankın faaliyetleri, Alman silah devi Krupp şirketinin faaliyetleri ve Türkiye'ye gelen Alman askeri heyetinin faaliyetleriydi.

Almanya, ileride çıkacağına inandığı bir Avrupa savaşında geniş hammadde ve insan kaynaklarına sahip olan Osmanlı imparatorluğundan yararlanabileceği ölçüde faydalanmak istiyordu. Bu amaçla Türkiye'ye gönderdiği askeri heyetlerle Osmanlı Ordusunu güçlü hale getirmeye çalışıyordu. Bu askeri heyetler Osmanlı imparatorluğunu Alman silah devlerine büyük siparişler vermesini sağlayarak hem ekonomik kazanç sağlıyorlar hem de Osmanlı'yı Almanya'ya daha bağlı kılıyorlardı.

Alman-Türk ilişkilerinde 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı bir dönüm noktası oldu. Bu tarihten sonra İngiltere'den tamamen ümidini kesen Osmanlı hızla Almanya'ya yakınlaştı.

Berlin- Bağdat demiryolu hattı projesi de bu yıllarda ortaya atıldı. İlk kez İngiltere tarafından dile getirilen Bağdat demiryolu hattı Avrupa'yı zengin petrol yataklarının bulunduğu Basra körfezine bağlayacaktı. Sadece Türkiye ayağı 2700 km. uzunluğu geçiyordu.

Osmanlı İmparatorluğu gerek asker sevkiyatında kullanmak gerekse bu hattın geçtiği bölgelerdeki vergi gelirlerini arttırmak için bu demiryolunun yapılmasını istiyordu. 1897 Osmanlı-Yunan savaşında da demiryollarının önemini gören Osmanlı yöneticileri bu hattın yapılması için sabırsızlanmaktaydı.

Çok önemli tartışmalardan, İngiltere, Rusya ve Fransa'nın engelleme girişimlerinden sonra Bağdat demiryolu yapım imtiyazı Alman Deutshe Bank şirketine verildi. Sözleşmenin imzalandığı 1902 yılından 1911'e kadar çok yavaş olarak ilerleyen hat yapım çalışmaları, bu tarihte İstanbul'da yeni bir anlaşmanın imzalanmasından sonra hız kazandı.

İngiltere'nin desteği ve izni olmadan bu projenin gerçekleşmesinin imkansız olduğunu gören Deutshe Bank yöneticileri verdikleri çeşitli ödünlerden sonra 1914 yılının Haziran ayında onları da projeye ortak etmek suretiyle Bağdat demiryolu hattının önündeki son engeli de kaldırdılar. Ancak çok kısa süre sonra savaş başlayınca bu rüya da tarihe gömülmüş oldu. 1914 yılı Haziranına kadar aşağıdaki hatlar işletmeye açılmıştır.

Bulgurlu - Ulukışla (38 Km.)
Dorak - Yenice (18 Km.)
Yenice - Mamure (97 Km.)
Radşu - Halep - Trablusşam (203 Km.)
Ulukışla - Karapınar (53 Km.)
Toprakkale - İskenderun (59 Km.)
Bağdat - Sumike (62 Km.)
Trablusşam - Tel EBİAT (100 Km.)
Sumike - İstabolat (57 Km.)
İstabolat - Samarra (57 Km.)
Konya - Bağdat hattının 887 Km.si tamamlanmıştı.
Samarrat - Musul - Tel EBİAT (690 Km.)

Sonuç olarak eser, Almanya'nın, içinde bulunduğu durumdan da yararlanarak Osmanlı İmparatorluğunu nasıl kendi amaçları doğrultusunda kullandığını ve çıkar sağladığını açık olarak ortaya koymakta ve tarihe ışık tutmaktadır.

Görüşün Nedir?

Karakter Sayacı:
0