Türkçe Bilgi , Ansiklopedi, Sözlük

Çeşitli konularda makaleler içeren ve kullanıcıların yorum yazarak bilgi eklediği genel bilgi ve başvuru sitesi

Youtube

Kanalımıza abone oldunuz mu?

Youtube kanalımıza abone olarak hem sitemize destek olabilirsiniz hem de bilgilendirici videolarımızdan haberdar olabilirsiniz.

Hemen Abone Ol!

İletişim Bilgisi

Aşağıdaki bilgileri kullanarak site hakkında bize ulaşbilirsiniz

Telefon: +90 536 686 91 70

[email protected]

Çocuk Ruhu

Makale Sayfaları
Çocuk Ruhu
Sayfa 2
Sayfa 3
Sayfa 4
Sayfa 5
Sayfa 6
Sayfa 7
Sayfa 8
Sayfa 9
Sayfa 10

21.FASIL

ŞAHSİ TEMAYULLER

Hislerimizin ve heyecanlarımızın membaı muhtelif temayüllerimizdir. Şu halde hututu umumiye itibariyle temayülleri (arzuları) şahsi (diğergam) ve gayrı şahsi (mefkurevi) olmak üzere üç kısımda tetkik edilir.

Korunmak: Korunmak meyli insanı hayatı sevmeye, elemden ve ölümden kaçmaya sevk eden mudil bir meyildir. Bununla beraber korumak meyli tabisinin bazen terbiye ve cemiyetten gelmiş fikirlere ve maksatlara mevkiini terk ettiğini görürüz. Müterakki cemiyetlerde fertlerin hürriyeti genişledikçe intihar çoğalmaktadır.

Temellük Meyli: Korunma sevki tabisinin gıda ihtiyaçlarının ve diğer ihtiyaçların neticesi ve şekillerinden biridir. Temellük meylinin bazı mevat ve eşyaya ihtisası; koleksiyon zevk ve merakının vücuda gelmesine ifrati hassiliğe tedrisi de kileptomoni denen sirkat illetine müncer olabilir.

İstiklal Meyli: İnsan müdahalesiz, serbestçe yaşamak ister. İstiklal meyli insanlık kabiliyet ve haklarının idrakıyla inkişaf eder.

Çocuk İtaatsizlikleri: Çocukta itaatsizlik büyük bir ekseriyet itibariyle bizim arzularımıza karşı muhalif temayül de bulunmasındandır. Çocukların büyümeyi pek ziyade arzu etmelerinin saiki emre tabi olmamak arzusudur. Yukarıda bahsettiğimiz gibi çocuk itaatsizlikleri ve isyanları ekseriyetle ebeveyinin ve mürebbiyenin hatalarının neticesidir.

İzzeti Nefis: Benliğin itminanını ve memnuniyetsizliğini ifade eden muhtelif şekilleri ve dereceleri vardır. Mutedil, makul derecesini, müfrat ve mütereddi olan şekil ve derecelerini kibir ve gurur, izzeti nefis hissi medeni cemiyetler için de yaşayan fertlerde daha münkeşif bir haldedir.

Çocukta İzzeti Nefis: Medihlerden memnun ve zemlerden müteessir olmak hissi çocukta hayli erken uyana bir histir.

Gurur ve Tefahür: Kibir ve gurur hali ferdin kendisini daha yüksek ve kıymetli görmesine yarayan bir çok uzvi hareketlerle de tezahür eder. Tefahür başkalarının hakkımızdaki taktir ve methine karşı fazla temayülü ifade eder.

Çocukta Gurur ve Tefahür: Mamafih çocuklarda tefahürün itiyat haline gelmesi ekseriyet itibariyle terbiyelerindeki hatalardan neş'et etmektedir.

Rekabet: Cemiyet-i beşeriyenin siniridir. Bazı filozoflarca rekabetin meşru olan şekli kendi nefsiyle rekabet şeklinde olanıdır ki ferdin başkalarıyla eşit veya onlara faik olma hususundaki arzusunu değil belki kendi nefsinin dünkü veya bugünkü haline tevaffuk hususundaki meylini ifade eder.

22. FASIL

DİĞERGAM TEMAYÜLLER

Ana muhabbetine bütün muhabbetlerin ve diğergamlıkların membaı denilebilir. Bir millet tıpkı bir fert gibi yaşamak ve inkişaf etmek ister. Filhakika fertlerde görülen temayüller cemiyetlerde ve milletlerde de müşahede olunur. İnsan cemiyetlerine mahsus temayüllerin bir sevk-i tabii haline gelmesi için başlıca 3 şartı vardır:

   1. Tesanüt ve yardımlaşma
   2. Mümaselet (lisanlarda, ırklarda benzeyiş)

3) Tecazüp, yani sürur ve kederi beraber karşılamak, tarihte birlik bazı mütefekkirler de diğergamlığın mevcut olduğunu (Stuart Mill ve Herbert Spencer) kabul etmekle beraber bunun hodgamlıktan çıkmış olduğu fikrinde bulunurlar. Hodgam temayüllerin tedai tariki ile diğergam şekillere tahavvül ederek müstakil kaldıklarını ve bu suretle menfaat hissinden uzak şekil aldıklarını söylerler.

Tecazüp: Diğergamlığın en iptidai şeklidir. Muntazam adımlarla yanımızdan geçen bir taburun bizde de muntazam adımlarla yürümek ihtiyacını hasıl etmesi bu kabildendir. Bilhassa, birşeye veya bir mefhuma karşı dostça bir tecazüp duymamız onda bizim zevklerimize itiyatlarımıza ve mefküremize muvaffak noktalara tesadüf etmemizdendir.

Dostluk: Dostluğun esaslı seciyesi zevk ve telakkide kendimize benzer addettiğimiz bir şahsa sırrımızı emanet etmek ihtiyacıdır. Hakiki dost gördüğü iyilikten fazlasını yapmak, aldığından fazlasını vermek ister. Dostluk birbirine benzeyen şartlar içinde bulunan şahıslar arasında doğar. Fazla, yaş, mevki ve servet farkı çok defa dostluğa manidir. Zamanımızda dostluğun arkadaşlık şekline döküldüğü ve ana yerini verdiği görülüyor. Zaten arkadaşlık ilk mektepte fakat dostluk lisede teşekkül eder. Müranikler dostluk hediyelerine arkadaş yadigarlarına da çok önem verirler. Hediyeler teati etmek ve bunları büyük bir ihtimam ile saklamak bir şereftir.

Aşk: Dostluğun cinsi meyle müstenit olan bir şeklidir. Aşkta fikri ve hissi birçok vasıflar ve şekiller görülebilir.

Cinsiyet ve Meyiller: Bazı ruhiyatçılar meyli tabiilerimizi (insiyaklarımızı) iki esaslı grupta toplar ki birincisi (varlığın muhafazasına) diğeri (varlığın idamesine) taallük eder. Varlığın idamesi, yani neslin muhafazasına taalluk eden insiyak da tabii cinsiyet meylidir. Uzvi bir şekilde tatmin edilmeden evvel dahi mütalaa ile musiki ile hulya ile muayyen veya müphem suretteki fikri istidaplarla da tatmin ediliyor.

Freud ve Pensexualisme Nazariyesi: Freud, cinsiyet insiyakını bütün sevk-i tabilerimizin kaynağı addeder. Gizli cinsi meyillerin şuur sahasına çıkmasına mani olan bir kudretimiz olduğunu tasavvur etmiştir ki buna “Uzaklaştırma Tesmiye “ der.

23. FASIL

GAYRİŞAHSİ TEMAYÜLLER

Bizi muhtelif neviden mefkurelere doğru sevk eden temayüllerdir. Hakikate, güzelliğe, iyiliğe ve nihayet Cenab-ı Hakka müteveccih olmak üzere gayri şahsi temayüllerimizi bazı esaslı kısımlara tefrik edebiliriz.

Tecessüs ve İlim Meyli:

Anlamak, bilmek ihtiyacı yani sevkitabii halindeki tecessüs meyli bütün hayat müddetince imtidat eder. Şu halde ilim meyli ilim aşkı; bizi eşyayı tanımaya sevkeden tecessüs meylidir. İnanmadan evvel şüphe etmek alimler için bir vazife olup bu babdaki şüphe hakikate karşı hürmet ifade eder. Avcıların birçoğu ava sahip olmaktan ziyade o yolda yaptıkları faaliyetlerden haz aldıkları gibi ilim ve marifeti araştıranlardan bir çoğuda hakikate tasarruftan ziyade hakikat uğrunda yaptıkları gayretlerden zevk alırlar.

Yalancılık

İklimin mizaç üstündeki tesirleri meyanında bazı iklimlerin yalancılığa müşabih temayülleri husule getirmesi ihtimalide vardır. Bizde İranlının mübalağası, Arabın laf rüşveti Ermeninin tefahuru, Rumun desisesi, Yahudinin hilekarlığı kabilinden bazı kıtalar ve kavimler hakkında umumi kanaatler vardır. Yalan ekseriyetle zaafın silahıdır. Çocukta hakiki manası ile yalancılık, muhiti aileyi ve arkadaşları taklit ile hasıl oluyor. Büyük bir ekseriyet itibariyle çocuğa yalanı büyükler öğretiyor. Yalan esas itibariyle kendini korumak meyli tabiisinden doğmuş olduğuna göre yalancılığın saiklerini bu meyilden müştak olan bütün hodgam temayüllerde aramalıdır. Çocuklara, hatta yalancı çocuklara bile itimat gösteriniz !. İtimatsızlığın yalancılığı telkin demek olduğunu unutmayınız.

Bedii Temayül

İnsanın güzelliğe karşı meftuniyetini ifade eder. Bedii heyecanı tatmin eden nefis sanatların başlıca menbaı olduğunu söylerler. Din ve oyun.

Ahlaki Temayül: Ahlak hissi; bir şeyi yapmak ve ya birşeyden çekilmek hususundaki vazıh, yahut müphem şuurdur. (Ribat) Bir fikir veya muhakemeye müstenid olmaya muhtaç olmayıpta adeta sevki tabi halinde bir kuvvettir.

İçtimayıtçılar: İçtimayıtçılar; ahlaki hissin menşeini içtimai muhitin fert üzerinde mütevali tesirlerine atfederler.

Adalet Hissi: İtikatler, ananeler adetler sarsıldıkça ve ferdin içinde bulunduğu ahlaki amiller kudretlerini kaybettikçe onların yerine kaim olmağa başlayan fikri bir amil hasıl oluyor ki buda adalet mefhumudur. Adalet hissi insanda başlangıçta müdafaa meyli tabiisinden ibarettir. Hulasa adalet ve ahlak temayülü başlangıçta hislerde, sonraları fikirlerde teessüs ediyor.

24.FASIL

İHTİRASLAR

Bir temayül fazla bir şiddetle ve mütemadi bir şekilde tezahür ederek ferdin tekmil fikirlerini ve hareketlerini aynı noktaya tevcih edecek bir tarzda bulunursa ihtiras ismini alır. Temayüllerden biri ifrat kesbeder ve diğerlerinin zararına inkişaf ederse ihtiras meydana geliyor. İhtirasların

1- Husulünde herhalde verasetin bir hissesi vardır. İhtirasın husulüne

2- Bir sebep olarak ilk heyecanın şiddeti zikrolunabilir.

3 - Sebep ihtiyattır. Mesela; kumarbazlık ihtirası oyunun tekerrüründen ve kumarın bir itiyad haline gelmesinden tevellüt ediyor.

4 - Sebep gayrettir. Çünkü bir meylin tatmini için sarfedilen gayret o meylin şiddetini artırıyor.

İhtirasların şekilleri

   1. Şahsi ihtiraslar: Oburluk, şehvetperestlik, sarhoşluk, tembellik.
   2. Diğerkam ihtiraslar: Ecnebi düşmanlığ.
   3. Gayrişahsi ihtiraslar: İlim, sanat, taassup

İhtirasın Mahiyeti

Kudretli ihtirasla yaşayan adamlarda daima bir mefkure yaratıcılığına tesadüf edilir. İhtirasa uğradığımız zaman şeniyeti değil başka bir şeyi görüyoruz demektir. İhtiraslıların umumi bir vasıflarıda bütün ruhi faaliyetlere hakim olması ve bir sabit fikir teşkil etmesidir. İhtirasın sabit fikir vücuda getirmesi netice olarak ruhta sebat ve devamını intac eder. Bir noktaya ait olan ihtiras diğer temayülleri ya büsbütün boğmada yahut tali derecede bırakmaktadır. Hassasiyeti çok adamların ihtiras kabiliyetleride çoktur. Harici tesirlerde ihtirasların husulune yardım edebilirler.

İhtirasın Rolü

İhtiras ferdin bütün kudretlerini tek bir maksat için temerküz ettirir. Faaliyette vahdet vücuda getirir. İhtirasın kıymeti gayeye göre değişir. Ekseriyetle ihtiras akıl ve zekaya yol açar. Aklın yalnız başına bulmakta teahhur edeceği keşifler ihtiras delil olur. İhtirasın fikri terakkiye ve makul faaliyete olması mümkündür.

25. FASIL

FİLİMÜNAKİSLER VE SEVKİTABİLER

Tavi olan, yani kendiliğinde irade ve intihabımızın tesiri olmaksızın vücuda gelen faaliyetlerin en iptidaisi fiil münakisler onlardan daha mudilide sevkitabiilerdir.,

Sevkitabii

Hayvanın mensup olduğu neve şamil olan fıtri ve mudri bir faaliyet temayülüdür. Sevkitabiiye müstenit faaliyetlerden daha mürekkep daha mudil. Fiili münakisler daima değilse de büyük bir ekseriyet itibariyle şuursuzdurlar. Fiili münakis harici bir tenbihin vücuduna mütavakkiftir. Halbuki sevki tabii dahili bir tenbihe merbut bulunur. Fiili münakis her zaman tezahür edebilir. Fakat sevki tabiiye müstenit fiiller kesik ve nöbetlidir. Fiili münakiseler bütün hayat müddetince bakidirler. Münakiseleri vesile ve vaziyet ne olursa olsun yek diğerine müşabih olarak tezahür ederler. Sevkitabii ilk tezahüründe bile mükemmelidir. Yani tecrübeye muhtaç değildir. Sevkitabiinin tezahür şekli umumi surette değişmez. Sevkitabiye müstenit faaliyetler ırsi ve nevidir .

Sevkitabii faaliyetleri ancak taalbak ettikleri sahalar için mükemmel olup başka sahalarda müfit olmazlar. Sevkitabii faaliyetleri kesiktir.

Münakislerle Sevkitabilerin Rolü: Fiili münakıs gayet çabuk ve maksada en munafık bir faaliyeti tarzı olduğu için çok defa mahlükun muvaffakiyeti ve tehlikeden halası için en musip ve en kestirme faaliyeti vücuda getirir. Sevkitabiiler heyecanların başlıca muharrikleridir. En heyecanlı insanlar en ziyade sevkitabiilerile yaşıyanlardır.

26. FASIL

İTİYAT

İtiyat şahsi bir temayüldür. Evvelce yapılmış bir faaliyetin tekrarı temayülüdür. Ruhi hayatın teferruatından değil, belki büyük bir kanundur.

İtiyadın Şekilleri: Faal ve münfeil ihtiyatlar vardır. Faal itiyatlar aynı hareketlerin tekrarı ile mümkündür. Müktesep ve imtidatlı kaabiliyetlerdir. Münfeil ihtiyatlar ise aynı tesirlere tahammülden ibarettir. İtiyadın asıl sebebi faaliyetlerdir. İlk hareket tarzıda önemlidir.

İtiyadın Neticeleri: Hareketlere çabukluk kolaylık ve mükemmellik verir. Netice olarak emniyeti artırır, yorgunluğu azaltır. Ayrıca çoğu faaliyetlerimizde şuurun kaybına sebeb olur ve insiyakı meydana getirir.

27 . FASIL

İRADE

İrade: İptidai ve salim bir fikir edinmek için onun itiyat ile tamamen zıt olduğunu düşünmelidir. İrade bilakis bir teceddüt faaliyetini yani evvelkilerin tekerrüründen ibaret olmayan yeni bir faaliyet şeklidir. Fiili münakisi sevkitabiinin ve itiyadın bulunmadığı ve yardım etmediği mevkilerde, bunlardan mahrumiyetimizin derecesine göre iradeye muhtaç oluşumuz tav'i ile şuurlu faaliyetler arasındaki farkı gösterir. İradi faaliyet; benliğimizin sebep olduğuna kani olduğumuz faaliyetlerdir.

İradi Faaliyetlerin Şekilleri: İradi faaliyet 2 şekil iktisap eder: 1)Harici muhitte bir tahavvül vücuda getirmek üzere tezahür eder. 2)Hareket mevcut olmakla beraber bu hareket bütün ruhi kabiyetlerin bir noktaya tevcihini, şuurun teksifi suretindedir.

İrade ve Seciye: İrade fiilinin zuhuru için birtakım fikir ve hislerin tesadüm ve mücadelesi vakidir. Onda şahsi mizan, seciyenin mühim bir hissesi vardır. Fikir ve hayallerin kudreti ve vuzuhu iradenin tecellisi üzerinde çok müessir olabilir

İradi Fiilin 4 Anı: Klasik ruhiyat kitaplarının bir iradi fiili 4 ana safhaya ayırabiliriz. Bu tefrika göre evvel emirde bir meseleye ait muhtelif fikirlerin telakkisi mevzu bahistir. Bunu fikirlerin ve temayüllerin teemmül ve muvazenesi takip eder. Üçüncü olarak bir cihetteki sebep ve amiller tercih olunarak karar verilmiş olur. Dördüncü derecede icra gelir .

NEFSE HAKİMİYET

Nefsimize tam bir hakimiyet temin edebilmek için hareketlerimize, hislerimize, fikirlerimize hakim olabilmeliyiz. Hareketlerine sahip olan bir şahıs kısmen hissiyatına hakim olmağa başlamış demektir. Muvaffakiyetle takip edilen her cehd-ü gayret nefse hakimiyeti inkişaf ettirir. İrade dahi şuurlu ruh hayıtımızın terkibi ve tam bir şuura mukarin olan şahsiyetimizin ifadesidir. Her iradi fiilde tefekkür ve teemmülün bir hissi vardır. Tahlil edildiği zaman görülür ki bir iradi fiil yine insiyaklardan doğar. İradi faaliyet her an fertte hürriyet, ceht ve mesuliyet hislerini uyandırır ve insiyaki olarak yaptığı faaliyetler hakkında teemmülünü davet etmek suretiyle onlardaki hataları bulmağa ve tashih etmeğe imkan hazırlar. İrade fiilin esaslı şartları vardır ki teemmül ve hürriyettir.
<< Önceki - Sonraki Sayfa >>

Görüşün Nedir?

Karakter Sayacı:
0