Türkçe Bilgi , Ansiklopedi, Sözlük

Çeşitli konularda makaleler içeren ve kullanıcıların yorum yazarak bilgi eklediği genel bilgi ve başvuru sitesi

Youtube

Kanalımıza abone oldunuz mu?

Youtube kanalımıza abone olarak hem sitemize destek olabilirsiniz hem de bilgilendirici videolarımızdan haberdar olabilirsiniz.

Hemen Abone Ol!

İletişim Bilgisi

Aşağıdaki bilgileri kullanarak site hakkında bize ulaşbilirsiniz

Telefon: +90 536 686 91 70

[email protected]

Bebek duygusal nedenlerden ağlıyor

Ailelerin, çocuklarıyla ilgili en fazla yakındıkları sorunların başında gelen ''ağlamanın'', herhangi bir biyolojik rahatsızlık değil, sevgisizlikten de kaynaklanabileceği bildirildi.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Acil Tıp Birimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayri Levent Yılmaz yaptığı açıklamada, bebeklerin sadece hastalandıklarında değil, duygusal yönden açlık hissettiklerinde ve ilgisiz kalındığında da ağlayabildiklerini söyledi.

Doç. Dr. Yılmaz, hiçbir rahatsızlığı olmamasına rağmen günde 3 saatten daha uzun süren, haftada 3 günden daha fazla tekrarlayan bebek ağlamasının mutlaka dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Doç. Dr. Yılmaz, ''Ağlayan bebek yakınması, çocuk acil polikliniklerinde sık karşılaşılan, hem anne ve babayı endişelendiren hem de hekime dedektiflik görevinde genellikle faili meçhul dosyalar açıp kapattıran bir yakınma'' dedi.

Ağlamanın genellikle fiziksel sağlık açısından sorun oluşturmadığını belirten Doç. Dr. Yılmaz, ''Bu durumlarda hekimin ağlayan bebeğin ağlama nedenini çok dikkatli bir öykü, fizik inceleme ve yakın gözlemle bulması ve tedavi etmesi gereklidir'' dedi.

Doç. Dr. Yılmaz, ağlama nöbetlerinin bebeklerde genellikle yaşamın 2 ve 3. haftasında başladığını, saatlerce sürebildiğini, ağlamanın çoğunlukla ikindi zamanı, akşamları ve gece yarısında tetiklendiğini, 4'üncü aydan sonra ise genellikle ortadan kalktığını, ancak günde 3 saatten fazla süren ağlamanın mutlaka nedeninin araştırılıp çözüm yoluna gidilmesi gerektiğini kaydetti.

DİKKAT ÇEKME İSTEĞİ

Hiçbir neden bulunmamasına rağmen ağlayan bebeğin, sevgisiz kalıp dikkat çekme isteğinde olduğunun akla getirilmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Yılmaz, şunları söyledi:

''Aileler, bebekleri ağladığında önce hasta oldukları akıllarına geliyor, oysa sevgisiz kalmış olabileceği düşünülmüyor. Bebeği rahatlatmak sadece altını temiz tutmak, karnını doyurmakla olmaz, sevgiyi de hissettirmek zorundayız. Bebeğin hafif dokunuşlarla saçının okşanması, vücuduna yine hafif dokunuşlarla masaj yapılması ona inanılmaz bir mutluluk verir. Onunla ilgilenmek, gülmesini sağlamak, küçük hediyelerle şaşırtmak ya da ilgisini çekecek ortamlarda bulunmasını sağlamak bebeği duygusal yönden besler.''

Doç. Dr. Yılmaz, bebeğin gelişiminde uyku, beslenme ve iyi bakım ne kadar önemliyse sevgi ve güven gibi ona ilk yıllarda aşılanabilecek duyguların da büyük önemi bulunduğuna işaret ederek, annelere şu önerilerde bulundu:

''Annenin sıcaklığı, kulağa fısıldanan tatlı sözler, kucağa alınıp okşanması, bebeğe hayattaki ilk dersi olan sevgiyi öğretir. Bebeğiniz daha ilk doğduğunda, onu kollarınızın arasına aldığınızda, kendisine değer verdiğinizi hisseder. Zaman içinde bu sıcak duyguları iyice öğrenen bebeğiniz, sevginizi karşılıksız bırakmayacaktır. Sevgi bir annenin bebeğine öğretebileceği en güzel duygudur. Aslında tanımlanması zor olan bu duyguyu ona dokunarak, konuşarak, sarılarak öğretebilirsiniz. Bu duygunun kendisi için önemli olduğunu anlayan bebeğiniz, sizin yokluğunuzda bu duyguyu arayacak, sevgiyi böylece öğrenmiş olacaktır.''

Doç. Dr. Yılmaz, bebeğin ilk aylarda öğrenebileceği bir başka duygunun ise güven olduğunu belirterek, şöyle dedi:

''Her zaman yanında olduğunuzu bilmek, ağladığında kucağınıza almanız, onu önemsediğinizi gösterir. İlk aylarda aşılanan bu güven duygusu, ileride onun yaşantısını önemli ölçüde etkiler. Kendine güvenli bir birey olarak yetişmek için, güven duygusunu hissetmelidir.''

Görüşün Nedir?

Karakter Sayacı:
0