Türkçe Bilgi , Ansiklopedi, Sözlük

Çeşitli konularda makaleler içeren ve kullanıcıların yorum yazarak bilgi eklediği genel bilgi ve başvuru sitesi

Youtube

Kanalımıza abone oldunuz mu?

Youtube kanalımıza abone olarak hem sitemize destek olabilirsiniz hem de bilgilendirici videolarımızdan haberdar olabilirsiniz.

Hemen Abone Ol!

İletişim Bilgisi

Aşağıdaki bilgileri kullanarak site hakkında bize ulaşbilirsiniz

Telefon: +90 536 686 91 70

[email protected]

Tokyo

Makale Sayfaları
Tokyo
Japon Kültürü
Japonya Otelleri
Japonya Alışveriş
Japonya Yemekleri, İçecekleri
Japonya Eğlence, Kültür ve Sanat
Tokyo, Japonya Gezilecek Yerler

JAPON KÜLTÜRÜ

Örf ve Adet

a)Temel Görgü Kuralları;
Japonya'daki en temel görgü kuralı selam vermedir. Klasik selam verme, eller aşağıda bacakların üzerinde olmak kaydıyla başı ve beli öne doğru eğerek yapılır. Genel kanının aksine, el ayalarını göğüs önünde birleştirerek selam vermek doğru değildir. Bu şekil çoğunlukla dua ederken kullanılır.

Ziyarette; Eve, okula, hastaneye girerken ayakkabı çıkarılır; terlik giyilir. Çıkarılan ayakkabı, burnu kapıya bakacak şekilde çevrilerek düzeltilir. Ev sahibine verilen rahatsızlıktan dolayı özür dilenerek içeri girilir. Resmi ya da yarı resmi ziyaretlerde hediye götürmek adettendir. Hediye olarak mevsime uygun meyveler ve şekerlemeler en uygun olanlardır. Hediyeyi verirken, ''Size layık değil ama...'' ya da ''Sizin ağız tadınıza uyacak kadar iyi/lezzetli bir şey değil ama...'' gibi alçakgönüllü ve saygı ifade eden sözler söylenir. Ev sahibinin sunduğu yiyecekleri -sağlık açısından ya da dini olarak bir sakınca olmadıkça- reddetmek kabalık sayılır. Ayrılırken, ev sahibine konukseverliğinden dolayı teşekkürler edilir. Birkaç kez teşekkür etmek kibarlık sayılır. Son olarak çıkarken bir kez daha teşekkür edilir ve verilen rahatsızlıktan dolayı özür dilenir ve selam verilerek çıkılır. Bugün pek uyulmasa da, ev sahibine sırtını dönerek çıkmak kabalık sayılır. O yüzden geri geri çıkmak daha doğrudur. Bu kural birinin odasından çıkarken de uygulanır.

Hastane ziyaretlerinde buket çiçek götürmek -çiçekler köksüz olduğu için, hastanın gözü önünde günden güne solup gideceğinden- kabalık sayılır.

Tanışma sırasında kart alışverişi yapılır. Kartlar konuşma sırasında eğer oturuluyorsa önündeki masa ya da sehpaya dizilir.

Tapınakları ziyaret etmeden önce girişteki çeşmede eller ve ağız yıkanır. İçeride mümkün olduğunca gürültü çıkartmamaya özen gösterilir.

Sofra Kuralları; Japonya'da yemek Haşi ile yenir. Yemeğe başlamadan önce ''itadakimasu'' denir. Bu kelime ''alıyorum'' anlamına gelir. Yenecek olan bitki ya da hayvana, minnet ve teşekkürleri ifade eder. Anlamını genişletecek olursak: ''Sen benim için, beni yaşatmak için öldün / öldürüldün, ben de senin bedenini tüm minnet ve teşekkür duygularımla alıyorum / kabul ediyorum'' demektir. Yemek yer sofrasında, minderlerde oturularak yenir. Genellikle ortaya büyük tabaklarda gelen yemeklerden herkes kendi tabağına Haşi ile alır. Kendi tabağına yemek alınırken Haşi'nin ağıza giren kısmı değil diğer tarafı kullanılır.

Tabağa alınacak yiyecek önceden gözle seçilir ve karar verdikten sonra bir kerede tabağa alınır. Haşi ile karıştırmak, aldıktan sonra vazgeçip geri koymak kabalık sayılır. Yemeği alırken Haşi'yi doğru kullanmak önemlidir. Haşi'yi yiyeceğe saplayıp almak büyük görgüsüzlük sayılır. Eğer Haşi kullanamıyorsanız, çatal-bıçak istemekte hiçbir sakınca yoktur.

Hiçkimse kendi bardağını kendi doldurmaz. Yakınınızdaki insanların bardaklarını sürekli kontrol etmek, boşaldıkça doldurmak kibar bir davranıştır. Kendi içkisini doldurmak, yanındakilerin ilgisizliklerini yüzüne vurmak gibi anlamlara gelebileceğinden, iyi bir davranış değildir. Eğer kimse gerçekten içkinizi doldurmuyorsa en iyi yol sizin başkalarına içki sunmanızdır. Böylece sizin bardağınızın da boş olduğu farkedilir.

Yemek bittikten sonra teşekkür edilir. En yaygın ve kibar şekillerden biri ''goçisosama deşita'' dır. Bu ''lezzetli yemekler için teşekkürler'' ya da ''herşey çok güzeldi, teşekkürler'' gibi anlamlara gelir.

b)Günlük Yaşam;

İkinci Dünya Savaşı'ndan önceki dönemde, balıkçılık ve tarıma dayalı bir toplum olması nedeniyle köy hayatı hakimdi. Ancak savaş sonrası dönemdeki sanayileşme ile birlikte şehirleşme hızlandı.

Günümüzde halkın %78'i şehirlerde yaşar. Ancak, güçlü ülke ekonomisi ve gelişmiş teknoloji sayesinde köy ve şehir hayatı arasında büyük farklar yoktur. Elektrik, su ve doğal gaz ağı yurdun en ücra köşelerine kadar uzanır. Ayrıca ulaşımda da güçlükler yaşanmaz. Japonya'nın en küçük noktalarına kadar ulaşan tren yolları ve otoyollar bulunur. Hizmet, iletişim ve ulaşım ağlarının gelişmişliğinin sonucu olarak da köy ve şehir arasındaki fark giderek ortadan kalkmaktadır.

Aile; Geleneksel Japon ailesinde baba geç saatlere kadar çalışır; anne ise eve ve çocuklara bakar. Baba'nın evde fazla zaman geçirmemesi yüzünden aile içindeki iletişim azdır. Dışardan bakıldığında Japonya'daki boşanma oranının batı ülkelerine göre az olması dikkat çekse de bunun sebebinin, sağlıklı aile yapısı değil, aile içindeki iletişim eksikliği olduğu gerçektir.

Ev ekonomisinden anne sorumludur. Aileyi ekonomik olarak destekleyen baba, kazandığı paranın tümünü anneye verir. Anne, bu paranın içinden babanın aylık harçlığını verir ve geri kalanını diğer harcamalarda kullanır. Her ailenin en büyük rüyası kendi evlerine sahip olmaktır. Kazanılan paranın büyük kısmı, ev ve araba taksidi ve çocukların gelecekteki okul masrafları için yapılan birikimlere harcanır.

Geçmişte iki ya da üç neslin birarada yaşadığı Japonya'da bugün çekirdek aile yapısı görülmektedir. Gün geçtikçe ailelerdeki çocuk sayısı azalmakta, buna paralel olarak Japonya'nın nüfusu giderek yaşlanmaktadır. Yaşlı nüfus Japonya'nın en büyük problemlerinden biridir. 2030-2040 yıllarında dünyanın en yaşlı nüfusuna sahip ülke olacağı tahmin edilmektedir. Çocuk sayısının azlığının sebeplerinden biri, yukarıda sözünü ettiğimiz sağlıksız aile yapısıdır. Diğeri ise, giderek zorlaşan hayat şartları karşısında evli çiftlerin çocuk yapmak istememeleri olarak görülebilir.

Kadın / Erkek; Kadın ile erkek hakları arasındaki eşitsizliğin giderek azaldığı günümüzde, Japonya da bu değişime ayak uydurmaya çalışmaktadır. Yaygın ve çok yüksek standartlı bir eğitim sistemi, sağlam ekonomisi, yüksek teknolojisi ve mükemmel denebilecek iletişim ağıyla dünyanın en gelişmiş ülkelerinden sayılan Japonya, tüm bu gelişmişliğine rağmen oldukça ataerkil bir yapıya sahiptir. Kadınların politikaya katılım oranı çok azdır. İş hayatında ise tüm yüksek mevkilerde erkekler bulunur. Birçok şirkette kadınlar, kendileriyle aynı işi yapan erkeklerden daha az maaş alırlar (...ve nedense hiç bir kadın buna ses çıkarmaz!). Japonya'da kadınların bireyden çok süs olarak görülmesi, tarihi çok eskilere dayanan bir düşünce tarzıdır. Ancak bu durum -gün geçtikçe azalmakla beraber- bugün de devam etmektedir.


c)Ainu Kültürü
d)Düğün / Cenaze
e)Festivaller
f)Giyim Kuşam

Geleneksel Sporlar

a)Sumo
b)Aikido
c)Kyudo
d)Kendo
e)Judo
f)Karate

Yemek Kültürü

a)Geleneksel Japon Yemekleri
b)Çay Seremonisi
c)Yemek Tarifleri

Geleneksel Uğraşlar
a)Bonsai
b)Origami
c)İkebana
d)Taçibana
e)Şodo (Kaligrafi)

İnançlar
a)Şintoizm
b)Budizm
c)Hıristiyanlık

2 Yorum - Senin Görüşün Nedir?

#1 japon
-
ill
-
2016-11-04 21:31:17 +6

bence o yörelerin fotoğraflarıda konulsaydı

#2 ben ne istiyorum
-
Başaknurr
-
2016-11-13 09:15:13 +5

Ya ben sabah yediği yemekleri ayrı öğle yediği yemekleri ayrı akşam yemeğini ayrı yazmalarını istedik her sitede aynı başlıcamm ya

Görüşün Nedir?

Karakter Sayacı:
0