Hilful-Fudul antlaşması nedir?
CEVAP: Kureyş ve taraflısı Kinaneoğulları ile Hevazin'in bir kolu olan Kays-Aylan arasında bir savaş olmuştu ki, haram ayında geçtiği için bu savaşa Ficar (günah) Savaşı denmişti. O dönemde henüz 14-15 yaşlarında olan Muhammed, birkaç gün süren bu savaş sırasında zaman zaman amcalarının yanında bulunmuş, düşmanın attığı okları toplayıp onlara getirmiştir. Daha sonra Kureyş kolları Haşimoğulları, Muttaliboğulları, Esed ibn Abdul-Uzza, Zühre ibn Kilab ve Teym ibn Mürre Abdullah ibn Cudan'ın evinde toplanıp yaptıkları antlaşmada, Mekke'de yerli ve yabancı zulme uğrayan herkese yardım etmeye, mazlumun gasp edilen hakkını zalimden alıp kendisine vermeye karar verdiler. İşte bu antlaşmaya 'Hilful-Fudul: Erdemler antlaşması' denildi. Bu antlaşmada bulunmuş olan Hz. Muhammed, bunu şöyle değerlendirmiştir: 'Abdullah ibn Cudan'ın evinde bir antlaşmaya tanık oldum ki, onu kırmızı develere değişmem. İslâm'da da böyle bir antlaşmaya çağırsalar hemen kabul ederim.'
Günümüzde bu cemiyete olsa olsa Birleşmiş Milletler Örgütü karşılık olabilir ama bu örgüt maalesef güçlü devletlerin egemenliği altındadır. Gerçekten tam bir hak ve eşitlik aramış olsa bu örgüt güzel bir cemiyettir. Zaten uluslararası haksızlığı önlemek amacıyla kuruldu ama asıl amacına ulaşamadı. İslâm Konferansı Örgütü'nün de yine Hilful-Fudul ruhunu taşıdığı söylenebilir. Ancak hem askeri yaptırım gücü yok hem de uluslararası bağlayıcılığa ulaşamadı.
Dar günün ömrü az olur
Kredi kartı borcunu ödeyemediği için bunalma girdiğini yazan okuruma öğüdüm şudur: Siz önce borcunuzu ödeyip bundan kurtulmaya bakın. Sabredin, kanaat edin, eski insanları düşünün. Arpa ekmeğiyle karnını doyurup şükreden insanları... Bu dünya sınav dünyasıdır. Namaz kılın çünkü ibadet insanı bunalımlardan kurtarır, güç verir. Merak etmeyin, dar günün ömrü az olur. İnşallah bir kapı açılır ve siz rahata kavuşursunuz ama bir daha önünüzü görmeden adım atmayın ve böylesine bilinçsizce borçlanmayın. Yorganınızın boyu ne kadarsa ayağınızı o kadar uzatın. Helal kazanın, kanaat edin, mutlu olursunuz.
Süleyman Ateş 27.07.2007 Vatan
3 Yorum - Senin Görüşün Nedir?
bu da güzel yeterli yani elinize sağlık :)
Hz. Peygamber, Ficar savaşından kısa bir süre sonra Haşim, Muttalip, Eset, Zühre ve Teymoğullarının bir araya gelmesiyle kurulan Erdemliler Sözleşmesinin içerisinde yer almıştır. Bu sözleşmenin yapılmasının sebebi Ficar Savaş’larından sonra Mekke’de can ve mal güvenliğinin kalmaması, haksızlıkların artmasıdır. Hz. Peygamberin amcası Zübeyr şehrin ileri gelenlernden Abdullah b. Cüdan’a başvurarak onu bu işin görüşülmesi için bir toplantı yapmaya ikna etti. Abdullah b. Cüdan’ın evinde toplananlar Mekke halkından veya dışardan gelen kimselerden haksızlığa uğrayanların yanında yer alacaklarına ve haklarını alıncaya dek onları destekleyeceklerine dair söz vermişlerdir. Nitekim bu sözleşmenin yapılmasından sonra malları haksız yere elinden alınan Yemenli bir tüccar Hz. Muhammed’e başvurmuş, o da Âs b. Vail’den malları alıp sahibine iade etmiştir. Hz. Peygamber daha sonra şu ifadelerle bu sözleşmeyi övmüştür: “Ben, Abdullah b. Cüdan’ın evinde öyle bir sözleşmede yer aldım ki bu sözleşmeyi kızıl develere değişmem. Eğer şu an böyle bir sözleşmeye çağrılsam hemen gider orada bulunurum
bence cok guzel ama biraz kisa oldu 1. 2 satir ekleseydiniz olurdu ama yanlis anlasilmasin coook tesekkurler ellerinize saglik